BİR MESLEK HASTALIĞI HİKÂYESİ

;

‘Ameliyat etmemiz lazım, gün belirleyelim.’ dedi doktor. Hastanın gözleri uzaklara dalmıştı. Biraz düşündü, başını kaşıdı, cep telefonundan takvimini açtı.

-          Hangi gün yaparız doktor bey, takvimime bakmam lâzım.

-          16’sı nasıl?

-          Mümkün değil hocam. Geçici Vergiler var.

-          Nasıl ?! Ne alakası var?!

-          Olmaz Hocam. Geçici Vergileri zamanında gönderemezsem ağır cezaları var. Hem bankalara da hemen mizan hazırlamamız lazım yoksa mükelleflerin kredilerinde aksama olur.

-          Pekiii…23’ü ile 28’i arası bir gün yapalım.

-          Olmaz Hocam mümkün değil. Muhtasarlar, KDV’ler, SGK Tahakkukları.

-          Yahu arkadaş! Öleceksin. Ameliyat yapmamız lazım. Ne muhtasarı, KDV’si!

-          Hocam ölmeye vaktim yok! Bir beyannamenin cezasından haberin var mı senin?!

-          Allah Allah! Yahu kardeşim senin sağlığından bahsediyoruz. O zaman gelecek ayın başında yapalım. Tamam mı?!

 Hasta gözlerini yukarı kaldırdı mır mır konuşmaya başladı.

‘ BABS leri yetiştiririm ama maaş bordroları var. Herkes maaşlar için arayacak, onca işçinin maaşı gecikir. Elektronik Defterler de bu ay gitmesi gerekiyor.’

 -          Hocam siz beni ayın 30 unda sabah namazı ile ameliyat etseniz öğlene taburcu olsam. Olmaz mı?

-          Yahu sen deli misin? En az üç gün yatman lazım. Enfeksiyon kaparsın olmaz öyle şey. Hem sen ne mırmır ediyorsun kardeşim ne BABS si elektroniği bilmem nesi yahu!?

Muhasebeci misin sen? Bu iş aşkı da ne böyle?

 -          Ne yapalım hocam bizim bir ayda o kadar çok son günümüz var ki, hastalanmaya, ölmeye vaktimiz yok.  Hocam bende anksiyete var. Ana damar %50 tıkalı. Masa başı ama stresli işimiz var, yürüyüş yapamıyoruz. Maliye, SGK, beyannameler, teftişler bitmiyor. Günde on saatten fazla bilgisayar başındayız. Bacaklarda kireçlenme var, protez taktırmam lazım.

 -          Eleman çalıştır kardeşim sende? Bu kadar mırt mırt olma. Bak o kadar işin var demek ki! Bu kadar paragöz olma!

 -          Nerdeeee! Asgari ücret, sigorta, stopaj, kıdem tazminatı, yemesi içmesi eklenince bir çalışan kaça mâl oluyor haberin var mı hocam? Hem bu işleri ameleye, cahile yaptıramazsın. Asgari ücretten fazla vermen lazım. Kıdemli çalışana daha fazla vermen lazım. Mükellefler zaten vergi, bağkur, kira elektrik gaz deyince muhasebeciyi en sona bırakır. Tahsilat oranım %40 larda. Ücret istemeye vakit bile bulamıyorum ki!

 -          Bak kardeşim. Sen üniversite okumuşsun. Dijital gelişmeleri takip ediyorsun, sürekli meslek içi eğitimleriniz var. Elemanını al, hak ettiği ücreti ver, kendine vakit ayır ücretine de zam yap, her ay otomatik ödesinler. Ödemeyeni de yolla gitsin. Adam elektriğini, işçisinin maaşını, aldığı malın parasını veriyorsa sana da hakedişini her ay trink verecek.

 -          Hocam 2017 den 2023’e 5 yılda asgari ücret 6 kat, kiralar 8,5 kat, Elektrik, ısınma maliyetleri 8,5 kat, kağıt kırtasiye 4 kat arttı ama biz muhasebe ücretlerine %50 bile zam yapamıyoruz. Çünkü bizim bazı meslektaşlarımız ucuza defter tutmayı vaat ediyor, işin içinden çıkamıyoruz.

 -          İyi de onlar nasıl ucuza tutuyor?!

 -          Tutmuyor hocam, tutuyormuş gibi yapıyor. Mükellef bu işleri bilmediğinden ve maliyet hesabı yaptığından ucuzcuya gidiyor. Uzun vadede başı ağrıyacak ama kısa vadeli düşünüyor.

 -          Siz ölmüşsünüz de ağlayanınız yok! Bu böyle gitmez. Sen bu işe canını, sağlığını, ömrünü vermişsin ama senin kendi meslektaşlarının size saygısı yoksa başkasından saygı bekleyemezsin.

 -          Haklısınız hocam. Bundan sonra kaliteli mali müşavir kaliteli işini kaliteli mükellefe yapacak. Hakkını alacak, çalışanına hakkını verecek. Başka çare yok.

 -          O zaman 30’u sabahı ameliyatı yapıyoruz. 2-3 gün sonra işinin başına dönersin. Anlaştık mı?

 -          Hocam bana şöyle laptopla çalışabileceğim, klasörlerimi koyabileceğim bir oda ayarlarsanız tamam.

 -          Hasbinallah! Yâ sabır!

 

Diğer yazılar için tıklayınız...