GÜVERCİN BABASI ABİDİN
Şehir Hikayeleri
15 Kasım 2020
0
“O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütuf olmak üzere) size âmâde kılmıştır. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (el-Câsiye, 13)
"Andolsun şükrederseniz elbette size daha fazla veririm ve eğer nankörlük ederseniz azabım pek çetindir" (İbrahim Suresi: 7).
Abidin Bey eşi ile beraber Münîre Medresesi Çarşısında Kastamonu'nun meşhur el işi fanilalarını üretiyor. Yeni nesil pek bilmez belki ama bu geleneksel iç giyimi insanı terden ve soğuktan korur.
Abidin Bey sadece kendi işini, aşını düşünmeyen ama yaşadığı şehrin sorunları için de dertlenen bir esnaf, sanatkâr.
" Bana ne?! Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın! " diyemiyor bir türlü.
Birçok Kastamonulu gibi uzun zamandır Nasrullah Meydanında her yere gelişigüzel güvercin yemi atılmasından, yemlerin ayaklar altına yapışıp tuvalete, çarşıya ve her yere taşınmasından rahatsızdı. Sürekli kimi görse bundan bahsederdi.
Haklıydı çünkü iyi niyetle bile olsa yerlere serpiştirilen yemler ayaklar altına alınmış oluyordu.
Hele hele ayet ve hadislerin açıkça gösterdiği üzere nimetlerin başında gelen ekmek yaptığımız buğdaya saygılı olanları Allah'ın yücelteceğini, onu çöpe, tuvalete atanları da bir gün o nimetten mahrum bırakacağını, Allah'ın verdiği nimete şükredenlerin nimetini artıracağını ama nimetin değerini bilmeyenleri cezalandıracağını bilince, uyku Abidin Ustaya haram oldu.
Derdini anlata anlata sonunda Muhtar Râmis’in de desteğini aldı. Nihayet Kastamonu Belediyesi de meydandaki ağaçların çevresine güvercinlerin yemleneceği alanlar oluşturdu.
Belediye Başkanı da " Nasrullah Meydanında güvercin yemlenmesi sorunsalı" için tekliflere açık olduğunu söylemişti.
Abidin Usta nimete şükrünü "Bana ne ?!" demeyerek eda etti . Susmadı, konuştu, emek verdi vaz geçmedi derdini anlattı. Derdini dinleyenler de işin ucundan tutunca hep beraber nimeti ayaklarımız altına almaktan kurtulduk.
Ne güzel bir ticaret!
Abidin Usta bence en kârlı ticaretini yaptı. Allah bereket versin. Bu ticarete ortak olan Muhtarımıza, Belediye Başkanımız ve personeline ne mutlu. Onlar da hissedâr oldu.
Bizim âhi evran geleneğimizde nimete şükür esastır. Şükür nimete saygı ile başlar. Ne mutlu bu geleneği hatırlayıp, yaşatanlara.
Şimdi sıra bütün Kastamonulularda!
Güvercin yeminin sadece bu alanlara atılmasına destek olarak biz de bu ticarete hissedâr olabiliriz.
Hatta uygulamadan haberdar olmayanlar, kibar görevlilerce nazik bir şekilde ikaz edilerek gelişigüzel güvercin yemlenmemesi bir alışkanlık haline gelebilir.
BİR ÖNERİ:
Şehirlerin merkezi camileri ve meydanları misafirlerin mutlaka uğradığı mekânlardır.
Konya'ya giden Mevlana'ya, Bursa'ya giden Ulu Camiye, Kastamonu'ya gelen Nasrullah Camii ve Meydanına mutlaka uğrar.
Bu yüzden Nasrullah Camii, meydanı, Münire Medresesi Çarşısı ve meydanı çevreleyen dükkânlar ve esnaflar bu şehrin en kolay ulaşılır " VİTRİNİ" dir.
Vitrin her şey değildir ama en kısa sürede olumlu ya da olumsuz algıyı oluşturur.
Bu vitrini temiz ve albenisini yüksek tutmalıyız.
Meydanın ve çarşının temizliği, peysajı, kokusu, esnafların iletişim dili, güler yüzü, dükkânlarının temizliği insanları çekmeli.
Misal, esnafların paspasları, süpürgeleri göz önünde olmamalı.
Belediyemiz geniş alanların ıslak temizliğinde kullanılan araçlarla meydanı 2-3 günde bir güzel kokulu, sabunlu ama güvercinlere zarar vermeyen su ile temizleyerek, meydanı kuş pisliğinden ve kokusundan kurtamalı.
Hatta belki Vakıflar Müdürlüğümüz, Valilik ve Belediyemiz Kültür Müdürlükleri el ele verip Nasrullah Camii çevresindeki esnaflara tarihi bilgilerin verildiği eğitimler vermeli, esnaflar ilgili bilgileri içeren Türkçe ve bir kaç yabancı dilde broşürle sürekli beslenmeli ve böylece vitrinimizi süsleyerek temiz tutmalıyız.
Fatih KÖSE
Diğer yazılar için tıklayınız...
ETİKETLER: Nasrullah Meydanı Güvercin Abidin
YORUM YAP
E-mail adresiniz yayınlanmayacaktır.