NASIL BAŞLADI, NASIL DEVAM EDİYOR? 1985-2020
Gündem
18 Ekim 2020
0
"Tarih, ölçüyü kaçırmış aklın hazin örnekleri ile doludur" demiş İbrahim Kalın ve bu İstanbul fotoğrafını paylaşmış. Tarihi ve modern iki İstanbul'u tek bir fotoğrafta resmeden ve ölçüyü kaçırmış aklımızın hazin bir örneğini dikkatimize sunmuş.
Modern dünya ölçüsüzlüğün ölçü, görgüsüzlüğün görgü olduğu koca bir köye dönüştü.
Kocaman harflerle isimlerin işlendiği yüksek katlı ucubeler bırakılıyor hayatımızın tam ortasına. Kâinatın sahibine nazire yapar gibi gök deliyoruz ve adımızı yazıyoruz.
“Ben deldim aha bu da tüyü” der gibi.
Hayâ edermiş atalarımız, şu konup göçülen dünyada hasbelkader yaptıkları bahçalı, sofalı, nebatat ile hayvanatsız düşünülemeyen Türk Evi’ne adını falan kazımaya.
Konunun, komşunun gözüne gözüne nâmlarını yazmak akıllarına bile gelmemiş.
Sadece ağızları ile değil yaptıkları ile de ‘Mâlik-i yevmiddîn’ demişler. Mülkün mâlikine hürmeten gemi azıya almamışlar.
***
Müslüman hayatının merkezinde ibadet (camii), sohbet (kıraathane), nebatat (bahçe), hayvanat vardı. Modern dünya hepsini alıverdi işte. Nefes alan, hayat dolu çarşılar, bedestenler, pazarlar, camiler, kıraathanelerin yerini apartmanlar, Gök-delenler, avmler, cafeler aldı.
Fransızların kendileri bahçeli evlerde yaşarken, ağır işlerde çalıştırdığı ve kendi sosyal hayatına dâhil etmek istemediği Afrikalı köleleri, en az maliyetle ve kendinden uzakta tutmak için icat ettiği apartmanlardan oluşturdukları banliyöler var ya!
İşte biz Batılının asla vaz geçmediği bahçeli evlerden vaz geçip, Rezidans, Palas gibi isimlerle allayıp pulladığımız apartmanlı banliyölere modern şehir diyoruz artık!
Başı gökte kümesten bozma daireler. Toprak aşağılarda çok uzakta el sallıyor. “Kaçamazsın, geleceksin bana bir gün!” der gibi kokuyor yağmurlu havalarda. Modern dünya işte! Yüzlerce insanı yalnızlıkları ile beraber bir dikdörtgen prizmaya sıkıştırıyor da sesi çıkmıyor bindirilmiş kıtalarca insanın.
KASTAMONU BUNU BAŞARABİLMELİ
Kastamonu’ya da ölçüyü kaçırmış aklın hazin örnekleri yapılmadı değil. Ekonomik krize sevinilmez ama her şerde bir hayır umut ederek aklımızı başımıza devşiririz belki. Hazır hükümet dikey yapılaşmaya cephe almış iken gelenek ile evrenseli ortaya çıkarıp şehri âbad etme fırsatı var elimizde.
En azından şehir merkezi ve yakın çevresi korunarak kat yüksekliği 5’i aşmayan, ahşap ve taş ile beraber yeni teknolojilerin kullanıldığı, çevreci, tasarruflu, akıllı, güneş aydınlığından çok daha fazla istifade edilen, gri sularının her dairenin küçük bahçesindeki nebatata verildiği, toprağın altından geçirilen tesisatla ısı tasarrufunun yapıldığı şıkır şıkır geleneksel ve modern mimari örneklerin Belediye Başkanlığınca olmazsa olmaz kabul edilerek yaşatıldığı “KASTAMONU EVİ, SOKAĞI ve MAHALLELERİ”ni hayata geçirmeye karar vermeliyiz.
Fatih Köse
Diğer yazılar için tıklayınız...
ETİKETLER: Nasıl başladı Nasıl devam ediyor? Kuzeykent Yatay Şehirleşme Kastamonu Fatih Köse
YORUM YAP
E-mail adresiniz yayınlanmayacaktır.