Daha İyisi Mümkün Kastamonu
DONUK BAKIŞLI KIRMIZI MONTLU KÜÇÜK KIZ

DONUK BAKIŞLI KIRMIZI MONTLU KÜÇÜK KIZ

Fatih Köse

15 Ekim 2020

0

;




23 Ekim 2011 saat 13:41'de meydana gelen ve 25 saniye süren deprem  Van'ı ve yaşayanları yıkmıştı.

Damladan Deryaya Derneğinin öncülüğünde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında gıda, kıyafet, halı, kilim, battaniye, katalitik soba, boş veya dolu tüpler, bolca çekme helva yüklenerek vardık Van Erciş'e. Erciş Özel İdare yerleşkesine tırı çektik.

Yardımları İHH organize ediyordu.Çadırlar kuruyor, gezici aşevinden sıcak yemek dağıtıyor, depremzedelere ve enkaz kaldıran ekiplere hizmet ediyorlardı.  Türkiye'nin dört bir yanından gelen yardımlar Özel Harekatın emniyetinde yağma olmaması için doğrudan Özel İdare yerleşkesine getiriliyor, oradan insanları, yardımları bilen güvenilir insanların yardımı ile tasnif edilerek akşam karanlığında sokak sokak dağıtımı yapılıyordu.

İnsanlar kayıplarına mı ağlasın, karınlarını mı doyursun, soğuktan mı korunsun?!

Şok halinde dikilen insanlar vardı. Konuştuğunda anlattıkları yüreğimizi deliyordu. Donuk bakışlarla öylece ayakta dikilenler vardı. Kendileri bu dünyada ama şuurları kaybettikleri ile bu dünyayı terk etmiş gibiydi.

Tırımızdaki yardım malzemeleri boşaltılırken yanımıza birkaç kadın ve küçük bir kız gelmişti. O sırada yaşadıklarımı kaleme dökmüştüm.

DONUK BAKIŞLI KIRMIZI MONTLU KÜÇÜK KIZ
 
Yanındaki kadın annen değildi besbelli!
Fazla uzakta kalmadan ama yakınlaşmadan takip ediyordun.
Bilmem kimsen var mıydı?
O kadın senin mahallende daha önce gördüğün bir yakının mıydı?
Gidecek bir yerin güvenecek kimsen yok diye mi peşinden gidiyordun ?!


Aklıma kızım geliverdi seni görünce.
Deprem olupta enkaz altında canımızı verseydik kızım da senin gibi tanımadığı bir kadının peşinde dolaşır mıydı acep?
O kadın bakar mıydı kızıma kendi derdini unutup?
"Aç mısın kızım? Üşüyor musun?" diye sorar mıydı?


Soğuk bir çadıra yerleştirebildik kırmızılı kızı yanındaki kadınla. Üşümesinler diye kamyondan katalitik soba indirdik. Boş tüplerin arasından az dolu bir tüp bulup yakabildik yarım saatlik uğraş sonunda. Halı, battaniye verdik.

Allahım tüp bitince ne olacak halleri ?
Doldurttururuz dedi İHH lı yetkili.

"Karnınız aç mı? Gıda ister misiniz?" Titrek bir sesle sorabildim.
Sanki öksüz yetim kalmış kızıma yardım eder gibiydim.

Karanlık TIR Kasasında gıda kolisi aradım.1 Koli pirinç buldum verdim kadına. Yağ yok, tava yok.!
Allahım nasıl yapacaklar bu pilavı?!
Tekrar döndüm kolilere umutsuzca aradım. Arkamda bekliyorlardı.
Mutfak Malzemesi yazan bir koli vardı. Salladım. Kap kacak var. Madende altın bulmuş gibi sevindim. Uzattım verdim.

Yanındaki kadın "Acaba bana da var mı dedi?"
Aradım bulamadım. Beraber idare edeceksiniz dedik.
Eşyalarını kamyonete yükleyip karanlık ve soğuk çadırlarına gönderdik.

Su var, sabun yok. Katalitik var tüp yok. Gıda var yağ yok. İnsan var ana baba eş yok.

Ya Rabbim. Bizlere akıl fikir ver.

Daha lüks ev daha yeni bir araba için, daha iyi üst baş için helali haramı unutan bizlere akıl fikir ver. Depremzedeleri "Onlar PKK lı"diyerek bir torbaya koyanlara akıl fikir ver.

Allah'ım sen içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak etme.

Amin.

FATİH KÖSE



 



Diğer yazılar için tıklayınız...

ETİKETLER: VAN DEPREM ERCİŞ İHH KASTAMONU FATİH KÖSE

YORUM YAP

E-mail adresiniz yayınlanmayacaktır.

DİĞER İÇERİKLER

X