AHŞABIN BAŞKENTİ KASTAMONU ÖNCÜ OLMALIDIR
Bunu konuşalım
31 Ekim 2020
0
Depremin değil betonun öldürdüğünü artık biliyoruz .
Beton özellikle az gelişmiş ülkelerde kullanılan ve ömrü diğerlerine nazaran daha az olduğu için sürekli kendini tekrar eden ve bu yüzden rant oluşturan bir uygulamadır.
Çok ağırdır, altında kalanı ezer.
Gelişmiş ülkelerde depremlerde binlerce kişinin öldüğünü pek duymayız. Çünkü betondan daha çok çelik karkas, ahşap gibi çok daha esnek ve hafif malzemeler tercih edilir.
Kastamonu da deprem bölgesinde. Dere kenarlarında ve Kuzeykentte yüksek katlı beton yapılar devamla yapılıyor.
Zeminin mil, balçık ya da çok uygun olmamış olması bir yana, yüksek katlı binalarda deprem anında binanın en riskli elemanları olan merdivenlerin ve asansörlerin kullanım dışı kalma ihtimali acaba nasıl kayıplara sebep olur?!
Bir iki katlı bahçeli evden dışarıya koşturarak savuşturulan kayıplar kadar az olmayacağı kesin.
Deprem anında deprem sensörü olan yeni imalat asansörler zaten çalışmayacaktır. Ya yapının salınımından paniğe kapılırsanız 20. katta ne yapacaksınız?! Hiç düşündünüz mü?
Yüksek yapı, yapılaşma modeli değildir. Medeniyet göstergesi hiç değildir.
Sonuç olarak yüksek yapılar özellikle konutlar için yapılaşma modeli olamaz.
Devlet metropollerdeki nüfusu Anadolu lehine azaltmayı kısa orta ve uzun vadeli olarak planlamalıdır.
Osmanlı'da ve İngilizlerde olduğu gibi ev yaptıracak kişiye hazine arazisinden ücretsiz arsa verilmeli ahşap, taş, çelik, kerpiç gibi malzemelerden geleneksel ve modern usullerin harmanlandığı Türk Evlerinden oluşan mahalleler planlanmalıdır.
Ahşabın Başkenti Kastamonu şehir olarak bu konuda öncülük ve örneklik ortaya koymalıdır.
Fatih KÖSE
Diğer yazılar için tıklayınız...
ETİKETLER: Kastamonu Ahşabın Başkenti Deprem Fatih Köse
YORUM YAP
E-mail adresiniz yayınlanmayacaktır.