ÖTEKİ ile BERİKİ

;

Önemli işlerimiz var. Ötekileştirme, suçlama, sorumlu arama ile gündemde kalmak isteyenler zamanımızı çalmamalı. Sekinete, olgunluğa, ben dilinden uzaklaşmaya ihtiyacımız var.

Babam Ali Köse, halefi Mehmet Yıldırım ile Taşmektepten arkadaş.
Geymeneli Ali Köse sanat okulunda torna-tesviye bölümünü ardından Yıldız İnşaat Mühendisliğini bitirdi. Alatarladan gelip sanat okulunda mekanik bölümünü ardından Işık İnşaat Mühendisliğini bitiren Mehmet Yıldırım ile yolları kesişti hep.

Ali Köse DSİ 52. Şube Müdürü iken Karaçomak Deresini, suyun memba olan stadyum önünden mansabına, Yol-İş Sendikasının karşısındaki DSİ regülatörlerine kadar kolektörler ile kanalizasyon pisliğini toplayıp şehri kokudan kurtardı.

Mehmet Yıldırım, Karayollarında mühendis iken çay boyunda yürüyüş yolu olarak kullandığımız geniş kaldırımları taşıyan konsolları yapıp ana arterleri genişletti.

Ali Köse, Turgut Özal’ın kurduğu ANAP’tan, Mehmet Yıldırım Erdal İnönü’nün partisi SODEP’ten Belediye Başkan adayı oldular. Eski deyimi ile biri sağcı, diğeri solcu.Mesele memleket olunca sağcılık solculuk teferruatta kalmış hep.

Özal’ın Türkiye’de toplu konut hamlesini başlattığı, TOKİ’yi kurduğu yıllar. Fransa-Strazburga gönderilen 12 Belediye Başkanından biri Ali Köse. Yeni, alt yapısı düzgün, ‘yatay’ yapılaşma formunda şehirler kurmak isteniyor. Ankara’da Batıkent, İzmir’de Egekent derken Kastamonu’da Kuzeykent. Hedef 100 bin nüfusu taşıyacak yeni, altyapılı bir şehir.

Ali Köse, Kastamonuya kuracağı yeni şehir için gelen proje tekliflerinin arasında Kent-Koop Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın gönderdiği projeyi beğenmiş ama çok pahalı imiş. Bunlar solcu bunlara proje yaptırmam dememiş. Devir de ehliyet ve liyakate değer verme devri olunca Mehmet Yıldırım’ı arayıp ;

“Mehmet, bu projeyi yapan adamların dilinden sen anlarsın. Proje güzel ama çok para istiyorlar. Gel beraber Murat Karayalçın’a gidelim pazarlık edelim. Giderken sen Belediye Reisi makamına oturursun hevesin geçer” diyerek şakayla karışık destek istemiş. 

Ayakkabı çiftinin birer teki olmuşlar Ankara’ya gitmişler.

Ne Ali Köse Mehmet Yıldırım’ın konsollarına laf etmiş, ne Mehmet Yıldırım Ali Köse’nin Kolektörlerine. Mesele memleket olunca unutmuşlar sağı, solu koşturmuşlar el ele.

 

Mehmet Yıldırım masaya vurdukça gravat gevşetmiş dava arkadaşları. Sonunda çok komik rakamlara bu işi kabul etmişler. 

 

Kent Koop Genel Başkanı Murat Karaylçın'ın da desteği ile Kastamonuya yeni bir şehir kurulmuş, ortadirek ev sahibi yapılmış, Belediyeye bir servet bırakılmış.

 

 

 

'Bataklık' denilen yerde altyapısı, bahçeli evleri ile modern bir şehir kurulmuş. 

Kazandırılan arsaların üzerine Üniversite, kamu binaları, parklar, otogar ve daha nicesi yapılmış. 

Bilmem bu anlattıklarımdan hisse alan çıkar mı? 

 

Bilmem milletin kavgadan, tahkir, tezyif ve suçlamalardan bıktığını fark eden olur mu?

Bilmem bu milletin âlicenaplığı ile hüsn-ü kabul görüp, minderine oturanların kerâmeti kendinde görmesinden usandığını gören göz çıkar mı?

İnşallah çıkar da artık işimize gücümüze bakarız.

FATİH KÖSE

 

 

Diğer yazılar için tıklayınız...